Fotoğrafın temel kavramları

IŞIK

Işıksızlık fotoğrafı olanaksız kılar. Fotoğrafla uğraşanlar ışığın peşinde olmak, onu izlemek, yakalamak, hapsetmek, ne tür bir ışık olduğunu anlamak zorundadır. Işığı anlamak çok uygulama yapmayı gerektirir. Işık teknik ve estetik olarak fotoğrafın temelini oluşturur.

Işık kaynaklarıyla, bu kaynaklardan yayılan Işık doğal ve yapay olarak ikiye ayrılır. Gün ışığı, ay ışığı aydınlanmaları doğal ışık, ampul, flüoresan vb. aydınlamalar yapay ışık olarak anılır.

Işık şiddeti, ışık kaynağından yayılan ışığın gücüdür. Fotoğrafta karanlık ve aydınlık bölümler arasındaki ışık yoğunluğu farkı kontrast olarak anılır.

Yüksek kontrast koyu gölgelerden parlak beyaz aydınlıklara kadar geniş bir ton farklılığı içerir. Az kontrast karanlık gölgeler ve parlak aydınlıkların aşırı uçlarını içermeyen daha sinirli bir ton farklılığı ifade eder.

Fotoğrafçı yansıma, kırılma, kutuplanma gibi ışık özelliklerini bilmeli. Ayna, cam gibi pürüzsüz yüzeylere düşen ışık, geldiği açı ile hiç bozulmadan aynı ışık şiddetini yansıtmasına düzgün yansıma, duvar, kumaş gibi pürüzlü yüzeylerin yansıtmasına dağınık yansıma denir. Işığın su, cam gibi farklı yoğunluktaki ortamlardan geçtikten sonra yön değiştirmesidir kırılma.

Işık normalde her yönde titreşerek ilerler. Bu titreşimler süresince sadece belli açıdaki titreşimlerin bırakılıp, diğerlerinin söndürüldüğü ışığa polarize edilmiş yani kutuplanmış ışık denir.

Işık kaynakları kullanım biçimlerine göre de doğrudan gelen ışık, önden gelen ışık, yandan gelen ışık, ters ışık, üstten gelen ışık, noktasal ışık, dolaylı gelen ışık gibi isimler alırlar.

RENK

Bir ışık kaynağından yayılan ışınların nesnelere çarptıktan sonra yansımaları sonucu gözümüzün algıladığı duyum renktir. Beyaz olarak algıladığımız gün ışığı, spektrumunda kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor renkleri verir.

Bilinen tüm renkler eklemeli ve çıkarmalı renk birleşimleri yöntemleriyle elde edilir:

Kelvin derece (K) ile gösterilen renk sıcaklığı ışık kaynaklarının renk kalitesini belirler. Işık kaynaklarının renk sıcaklıklarının bilinmesi sonuç görüntüde ki renk oluşumlarına ilişkin bilgi iletir. Kelvin değerleri arttıkça tonlardaki mavilik artar, kırmızılık azalır.

Film üreticileri kullanılacak ışığın renk sıcaklığına göre ayarlanmış ışığa duyarlı bileşikler kullanarak, renk sıcaklılıkları farklı filmler üretirler. Film üzerinde renk sıcaklık değerleri, üreticilerce yazılır.

Günışığı filmleri en yaygın kullanılanlardan biridir. Bu yüzden günışığının özelliklerini bilmek önemli. Gün ışığı sabahların erken saatlerinde sarımsıdır, akşama doğru kırmızılaşır; bunlar, ışığın yumuşak olduğu saatler, öğle saatlerindeki gelme açışı dikleşen ışık, sert ışık adını alır. Kışın, yaza göre daha mavi tonlar elde edilir. Deniz seviyesinden yükseldikçe mavilik ve mor ötesi ışınların etkisi artar.

Doğrudan gelen güneş ışığı gölgelere göre daha sıcak olur tonlu olurken, bulutlu ve puslu havalar grimsi-mavimsi tonlara kayarlar

IŞIKLAMA

Görüntünün oluşumu için gerekli ışığın belirli bir süre boyunca film düzlemi üzerine düşürülmesi işlemi ışıklama (pozlama, exposure) adını alır. Doğru bir ışıklama için diyafram,örtücü hızı, film hızı arasındaki ilişkinin iyi bilinmesi, çekim esnasındaki hedefin doğru belirlenmesi önemlidir.

Doğru ışıklamada, aydınlatmanın özelliklerinin bilinmesi, objenin yansıtma gücü, film hızı, filmin renk duyarlığı, çevreden yansıyan ışık gibi etkiler belirleyici olur.

ÇEKİM SIRASINDA DİKKAT EDİLECEKLER

Hangi konuda olursa olsun fotoğraf çekmeye başlamadan önce dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır.

Fotoğraf makinenizin pil kontrolü yapılmamışsa yada film takılmamışsa çok sayıda fırsat kaçırabilirsiniz. Aniden karşınıza çıkan koşullar harika fotoğraf malzemeleri olabilir. Bunları yakalayabilmek için, önceden bütün kontrolleri yapılmış ve uygun film takılmış fotoğraf makinenizin yanınızda olması yeterli.

Seçtiğiniz konuya yakın durarak çekim yapmak daha iyi fotoğrafların tüm hakları elde etmenizi sağlar. Böylece arka planda gereksiz yere görünecek görüntüleri ayıklayabileceğiniz gibi, ana konuyu daha çok ortaya çıkarabilirsiniz. Ancak, genellikle tam otomatik makineler 1-1,5 metrenin altındaki uzaklıklarda net görüntü vermezler. Bu nedenle bu mesafeden daha fazla yaklaşmanızı önermiyoruz.

İnsanların yer aldığı fotoğrafların tüm haklarıı çekerken, onların doğal davranmalarını sağlayın. Bu, elde edilecek fotoğrafın ve fotoğrafta yer alanların daha doğal görünmesini sağlayacaktır. Kasılmış yada sıkılmış etkisi veren düzenlemelerden kaçının; konunuzun doğal ve sakın olmasını sağlayın.fotoğrafta arka planın basit olması, konunun daha öne çıkmasını ve daha güçlü görünmesini sağlar.

Fotoğrafı çekmeden önce arka planı kontrol etmeyi unutmayın. Gerektiğinde, yerinizi yada bakış açısını değiştirerek, istemediğiniz tüm görüntülerden kurtulabilirsiniz.

Ana konunun fotoğrafın tam merkezinde olması yanlış değildir; ama daha güzel, daha etkili fotoğrafların tüm hakları elde etmek isterseniz, konunun tam merkezde olmamasına özen gösterin. Böylece göze daha hoş görünen, daha hareketli görüntüler elde edebilirsiniz. Manzara fotoğrafların tüm haklarıı çekerken ön planda, başka bir deyişle sizin yakınınızda uygun bir nesnenin bulunmasına özen gösterin. Bu fotoğrafınıza bir derinlik ve boyut katar.

Fotoğraf çekerken ışığın yeterli olmasına dikkat edin. Daha iyi ışık koşulları fotoğrafınızın daha ilginç, daha renkli, daha boyutlu, daha güzel olmasını sağlar. Güneşli günlerde, bulutlu ve yağmurlu günlere göre daha iyi fotoğraf elde edebilirsiniz.

Bulutlu günlerde de iyi fotoğraf elde etmek olası; ancak bulutların rengi, yoğunluğu gibi başka ayrıntılara dikkat etmek gerekir. Böyle günlerde gölgeler azaldığından ışık, fotoğrafın her yerine eşit dağılır. Güneşli günlerde çekilen fotoğrafların tüm haklarıdaki gölgeler ışığın değişik etkilerini ortaya çıkarır. Bazen yaptığımız küçük dikkatsizlikler nedeniyle, iyi olacağını umduğumuz fotoğrafların tüm hakları bizi düş kırıklığına uğratırlar. Çünkü fotoğraf çekerken makinemizi oynatarak görüntünün bozulmasına neden olabiliriz.

Bunu önlemek için fotoğraf makinenizi vücudunuzun bir parçası gibi düşünüp, çekim sırasında soluğunuzu tutun. Işığın daha az olduğu koşullarda üçayak (tripod) kullanabilirsiniz. Üçayak, fotoğraf makinenizi üzerine koyabileceğiniz yardımcı bir alettir ve makinenizi sallamadan çekim yapmanızı sağlar.

Işığın yetersiz olduğu ortamlarda, konuyu aydınlatarak fotoğrafın çekilmesine yardımcı olan flaşı kullanırız. Birçok otomatik makinede kendiliğinden devreye giren bir flaş vardır. Ancak flaş gözümüzün gördüğü her yeri aydınlatamaz; genellikle, makinenin tipine göre ortalama 1,2-6 m arasındaki bir uzaklığın aydınlanmasına yardımcı olur.

Fotoğraf çekerken seçtiğiniz film de fotoğrafınızın güzelliğini belirler. Işık miktarıyla seçilecek film arasında doğrudan bir ilişki vardır. Işık azaldıkça daha hızlı filmler kullanılmalıdır.

Film hızı ISO/DIN denilen değerle gösterilir ve bu değer arttıkça film hızı artar. Çekim yapmak için bol ışıklı yerlerde düşük hızlı,

örneğin 100 ASA/DIN değerinde, az ışıklı yerlerde yüksek hızlı, örneğin 400 ASA/DIN değerinde filmler seçebilirsiniz. Artık fotoğraf çekmeye hazır sayılırsınız.

Bundan sonra bir ağacın, bir bulutun, bir günbatımının, bir deniz manzarasının, bir böcek, kuş yada sevdiğiniz bir başka canlının fotoğrafı her zaman doğayla buluşmanıza aracılık edecek. Bazen çekerken, bazen de çektiğiniz fotoğrafa bakarken.